İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması, son dönemde gündemi meşgul eden rüşvet iddialarıyla daha da büyüdü. Soruşturma kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis İştirakler Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı olan ve hakkında gözaltı kararı bulunan firari şüpheli Ertan Yıldız ile şüpheli Süleyman Atik’in, ünlü Capacity AVM’nin sahiplerinden 5 milyon euro rüşvet istedikleri öne sürülüyor.
Alınan tanık ifadelerine göre, Yıldız ve Atik, Capacity AVM sahiplerini depreme dayanıksız olduklarına dair belediye encümen kararı aldırmakla tehdit etti. Bu tehditle, AVM sahiplerinden büyük bir miktarda para talep eden iki isim, rüşvetin karşılığında tehditlerini geri alacaklarını belirtti. Ancak, söz konusu para teklifini reddeden AVM sahipleri, bu şantajın ardından belediyenin verdiği kararlarla karşı karşıya kaldı. Belediyenin, Capacity AVM’ye 197 milyon lira tutarında bir para cezası kesmesi ise olayın ardından gerçekleşti.
“2 Sene Sonra Cumhurbaşkanı Olacak Kişiyi Karşınıza Almak İstemezsiniz”
Soruşturmadaki tanık beyanlarına göre, şüpheli Süleyman Atik, AVM sahiplerini tehdit ederken, “15 yıldır burada yeterince kazandınız, bize 5 milyon euro verin, aksi taktirde AVM’ye depreme dayanıksız olduğuna ilişkin belediye encümen kararı aldırırız” demiş. Atik’in, “2 sene sonra Cumhurbaşkanı olacak kişiyi karşınıza almak istemezsiniz” şeklinde bir ifade de kullandığı iddia ediliyor. Bu cümle, Atik’in daha güçlü bir konumda olduğunu ve şantaj için büyük bir güç kullanmaya çalıştığını gözler önüne seriyor. Ancak, AVM sahipleri bu tehdidi kabul etmediler ve rüşvet taleplerini reddettiler.
Rüşvet Alamayan Şüpheliler, Ceza Kesilmesine Neden Oldu
Soruşturma kapsamında, rüşvet talebini kabul etmeyen AVM sahipleri, belediyenin kararlarıyla karşılaştılar. Belediyenin, Capacity AVM’ye 197 milyon lira ceza kesmesi, iddialara göre, şüphelilerin rüşvet alamamaları sonucu gerçekleşti. Bu cezanın, rüşvet talebinin reddedilmesinin bir sonucu olarak kesildiği ve bu şekilde şantajın cezalandırılmaya çalışıldığı öne sürülüyor.
Öte yandan, şüpheli Ertan Yıldız’ın, soruşturmanın farkında olduğu ve polisten kaçmak için çeşitli yöntemlere başvurduğu belirtildi. Yıldız’ın, kendisini evde gibi göstermek için cep telefonunu eşinin çantasına koyduğu öğrenildi. Ayrıca, Yıldız’ın, oturduğu sitenin başka bir kapısından kaçarak polis takibinden kurtulmaya çalıştığı ve illegal yollarla yurt dışına kaçtığı düşünülüyor.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da Soruşturmanın Parçası
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da aralarında bulunduğu 87 şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler arasında yurt dışında bulunanlar ve firari olanlar da yer alıyor. İmamoğlu’nun, PKK/KCK terör örgütüne yardım etmek suçundan başka bir soruşturma kapsamında da yer aldığı belirtiliyor. Şüphelilerin, “suç örgütü yöneticisi olmak”, “suç örgütüne üye olmak”, “irtikap”, “rüşvet”, “nitelikli dolandırıcılık”, “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “ihaleye fesat karıştırmak” gibi suçlarla ilişkilendirildiği ifade ediliyor.
İBB yönetimi hakkında başlatılan bu soruşturma, çok sayıda kişiyi ilgilendiriyor ve kamuoyunun dikkatini çekiyor. İstanbul’da yaşanan bu skandal, belediyedeki bürokratik yapılara dair ciddi soru işaretleri oluştururken, yürütülen soruşturmanın nasıl bir sonuçla biteceği merakla bekleniyor. Bu olay, yalnızca İstanbul’u değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiren büyük bir yolsuzluk soruşturması olarak da gündemde kalmaya devam edecek gibi görünüyor.
