İstanbul Eyüpsultan’da yaşanan ve kamuoyunu derinden sarsan trafik kazasında, 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayın yankıları hala sürüyor. Kazanın sorumlusu olan Timur Cihantimur’un kazadan sonra Amerika Birleşik Devletleri’ne kaçması, olayın ciddiyetini daha da artırdı. Üstelik ortaya çıkan kaza sonrası ses kaydı, olaya ilişkin yeni soru işaretlerini gündeme getirdi. Cihantimur’un annesi Eylem Tok ile birlikte Türkiye’den ayrılmadan önce yaptığı telefon konuşması, kazanın ardından yaşanan paniği gözler önüne serdi. İşte kazanın tüm detayları, kaçış süreci ve olayın ardındaki soruşturma…
Eyüpsultan’da Yaşanan Trafik Kazası
1 Mart 2024 gecesi saat 23.50 civarında İstanbul Eyüpsultan’da meydana gelen trafik kazasında Timur Cihantimur’un kullandığı 34 EEG 06 plakalı araç, yol kenarında arıza nedeniyle park etmiş olan üç adet ATV tipi araca çarptı. Bu çarpışma sonucunda, 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci olay yerinde hayatını kaybederken, çevrede bulunan diğer kişiler ise yaralandı. Kaza, gece yarısına doğru meydana gelmesine rağmen, olayın şiddeti ve yaşanan can kaybı bölgedeki güvenlik güçlerini alarma geçirdi.
Kazanın hemen ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, kaza mahallindeki ilk incelemeler sonucunda Timur Cihantimur’un kazayı ehliyetsiz şekilde gerçekleştirdiği anlaşıldı. Araçta bulunan veriler ve güvenlik kameraları incelemeye alındı. Kaza yerindeki araçların durumu, çarpmanın ne kadar şiddetli olduğunu gözler önüne sererken, çevrede bulunan görgü tanıkları olayın şok edici bir hızla geliştiğini belirtti. Olayın hemen ardından Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok’un da kaza yerine gelerek oğlunu olay yerinden kaçırması ise soruşturmanın seyrini değiştirdi.
Kaza Sonrası Paniğin Ses Kayıtlarına Yansıması
Kazanın ardından ortaya çıkan ses kaydı, Timur Cihantimur’un yaşadığı panik ve çaresizliği net bir şekilde ortaya koyuyor. Kayda göre, kazadan hemen sonra Cihantimur, “Adem” isimli bir kişiyi arayarak yardım istiyor. Kayıtlarda, Cihantimur’un “Adem abi yolda çok kötü kaza yaptım. Lütfen gel, lütfen gel. Allah belamı versin, hemen gel. Adam ölüyor, hemen gel” sözleriyle olayın vahametini ve içinde bulunduğu çaresizliği dile getirdiği duyuluyor. Ayrıca, “birine vurdum, hemen gel” ve “hayatım bitti” gibi ifadeler kullanarak ne kadar büyük bir şok yaşadığını da ifade ediyor.
Bu ses kayıtları, kazanın ardından neler yaşandığına dair önemli bir ipucu sunarken, kazadan hemen sonra Cihantimur’un aracının otomatik olarak 112 Acil Servis’i aradığı ve bu sırada kimsenin cevap vermediği de ortaya çıkmış durumda. Bu durum, kazanın hemen ardından sağlık ekiplerinin olay yerine zamanında ulaşamamış olabileceğine işaret ediyor.
Annenin Yardımıyla Kaçış
Olayın en dikkat çeken noktalarından biri ise Timur Cihantimur’un annesi Eylem Tok’un, kazadan hemen sonra oğlunu olay yerinden kaçırması oldu. Polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Tok, oğlunu alarak hızla oradan uzaklaştı. Olay yerindeki görgü tanıklarının ifadelerine göre, Tok’un kazanın hemen ardından oğlunu sakinleştirerek uzaklaştırdığı belirtiliyor.
Polis ekipleri, kazanın meydana geldiği gece olay yerine ulaştıklarında Cihantimur ve annesi çoktan izlerini kaybettirmişti. Olay yerinde yapılan ilk incelemeler ve çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarının incelenmesi sonucunda, anne ve oğlunun ertesi gün sabah saat 03.50’de İstanbul Havalimanı’ndan Mısır’a çıkış yaptıkları tespit edildi. Bu kaçış, olayın soruşturmasında önemli bir dönüm noktası oldu ve iki şüpheli hakkında yasal işlemler başlatıldı.
Uluslararası Kaçış ve Kırmızı Bülten
Kazanın ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, anne Eylem Tok ve Timur Cihantimur hakkında geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında, olayın gerçekleştiği gün iki şüpheli hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı. Ancak şüphelilerin çoktan Türkiye’den ayrılmış olmaları, süreci uluslararası bir boyuta taşıdı.
Başsavcılık, iki şüphelinin Türkiye’den ayrılmalarının hemen ardından İnterpol’den yardım talep ederek kırmızı bülten çıkarılmasını istedi. Ancak yapılan araştırmalar sonucunda, anne ve oğlunun Mısır’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne geçtikleri ortaya çıktı. Bu bilgi, uluslararası arama sürecinin ABD ile yürütüleceği anlamına geliyordu. Başsavcılık, Amerika makamlarıyla iletişime geçerek iki şüphelinin Türkiye’ye iade edilmesi için gerekli işlemleri başlattı.
Olayın Hukuki Süreci
Cihantimur’un Amerika’ya kaçmış olması, olayın hukuki sürecini bir hayli karmaşık hale getirdi. Türkiye ile Amerika arasında suçluların iadesi konusunda var olan anlaşmalar çerçevesinde, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iki şüphelinin iadesi için resmi başvuruda bulundu. Ancak bu sürecin uzun zaman alabileceği belirtiliyor.
Kaza sonrası ortaya çıkan ses kaydı, olayın aydınlatılması açısından kritik bir delil olarak değerlendiriliyor. Hukuki süreçte, bu ses kaydının yanı sıra olay yerindeki güvenlik kameraları ve diğer deliller de dikkate alınacak. Avukatlar, Cihantimur’un Türkiye’ye iadesi durumunda ağır cezalarla karşı karşıya kalabileceğini belirtiyor. Zira, ehliyetsiz araç kullanmak, ölüme sebebiyet vermek ve olay yerinden kaçmak gibi suçlar, Türk Ceza Kanunu’na göre ciddi cezai yaptırımlar içeriyor.
Oğuz Murat Aci’nin Ailesinin Acısı
Kazanın ardından hayatını kaybeden Oğuz Murat Aci’nin ailesi ise derin bir yas içinde. Aci’nin ailesi, olayın ardından yaptığı açıklamalarda adaletin yerini bulması için ellerinden geleni yapacaklarını belirttiler. Aci’nin annesi, basına verdiği demeçte, oğlunun hayatının bir trafik kazasıyla sona ermiş olmasının tarif edilemez bir acı olduğunu dile getirirken, Timur Cihantimur’un kaçmasına ve adaletten saklanmasına tepki gösterdi.
Aile, Timur Cihantimur’un yakalanması ve adaletin yerini bulması için yetkililere çağrıda bulunurken, kazanın ardından hukuki sürecin her adımını yakından takip edeceklerini ifade etti.
Soruşturmanın Seyri ve Kamuoyu Tepkisi
Olayın basına yansımasının ardından, kamuoyunda büyük bir infial oluştu. Özellikle sosyal medyada Timur Cihantimur ve annesi Eylem Tok’un kaçışı, tepkilere yol açtı. Birçok kullanıcı, Cihantimur’un yaşının küçük olmasına rağmen sorumluluklarının bilincinde olması gerektiğini ve olay yerinden kaçmasının kabul edilemez olduğunu savundu. Ayrıca, bu kaçışın adaletin sağlanmasını zorlaştıracağına dair endişeler dile getirildi.
Kamuoyunun baskısı, olayın daha geniş çaplı bir soruşturma altında incelenmesini sağladı. Özellikle uluslararası ilişkiler çerçevesinde ABD ile yürütülen temaslar, şüphelilerin iadesinin hızlandırılması için büyük önem taşıyor. Türkiye kamuoyu, bu davanın adaletli bir şekilde sonuçlanması konusunda yüksek bir beklenti içinde.
Sonuç ve Beklentiler
Timur Cihantimur’un Amerika’ya kaçışı ve kaza sonrası ses kayıtlarının ortaya çıkması, olayın hukuki sürecinde önemli bir yer tutacak. Uluslararası hukuki prosedürler, Cihantimur’un Türkiye’ye iadesi için işlemeye devam ederken, aileler ve kamuoyu adaletin yerini bulmasını bekliyor. Kazanın hukuki ve sosyal etkileri uzun süre gündemde kalacak gibi görünüyor.
